Bhaskar ve Deleuze’de Üretim, Süreç ve Yapıyı Yeniden Düşünmek

Timothy Rutzou Çev: Özgür Elibol Bhaskar’ı yanlış yerlerde bulmak mı? Bu ne kaba bir yaratık? Son zamanlarda Levi Bryant’ın (2008, 2011) ve Manuel DeLanda’nın (2002, 2006, 2010, 2011, 2016) çalışmaları bir avuç insanın mümkün olduğunu düşündüğü bir şeyi yaptı; Gilles Deleuze’un1 post-yapısalcılığı2 ile Roy Bhaskar’ın eleştirel realizminin birleştirilmesi. Birçoğu için böyle bir eşleşme en iyi […]

ULUS ÜZERİNE ve ULUSÇULUK ELEŞTİRİSİ İÇİN BİR HAT ARAYIŞI

Kavram, ideoloji Ulus günlük algıda devlet ideolojileri ile belirlenmiş tahayyüllerle karşılık bulur. Sosyal bilimsel analizlerde ulusun tarihselliğini ifade eden kökenine yönelik genel bir fikir birliği olsa da, ne olduğuna yönelik ayrılıklar söz konusudur. Sözlük, “ulus” sözcüğü kökeninin Moğolca olduğunu ve Arapça “millet” sözcüğü eş anlamlısı olduğunu söylüyor. Günlük kullanımda, “Bir yerde bulunan kimseler bütünü, herkes” […]

AHLAKİ ELEŞTİRİ, meşruiyet, sınırlar

“Komünistler ahlâk vaaz etmezler. “Birbirinizi sevin,” “Egoist olmayın,” gibi ahlâki taleplerde bulunmazlar; tam tersine, egoizmin, tıpkı özverili olma kadar, belirli koşullarda bireylerin kendilerini ortaya koymalarının zorunlu bir biçimi olduğunun çok iyi farkındadırlar.” – Karl Marx, Fredrich Engels Ahlak’tan bahsederken aklımıza toplumun benimsediği bazı değer ve davranış kodlarını referans alan yargı, eleştiri, red ifadeleri gelir. Bu […]

İyi Müzik Nedir?

Güzellik gerçeğin ışıltısıdır. Platon Ve gerçek doğumunu o zaman tadar insan ve aklının ruhuyla direniyor şimdiden tezi yok. Direndikçe yok ediyor ölümü, ölümü değil, yarını, kendi ışığını kendi yaratıyor ve ölümsüzlüğünü. Yılmaz Öner Bu yazıda müzik sanatının ölçütü nedir? sorusuna yanıt arayacağız. Burada ölçüt, iyi ve kötü sınırını belirleyen unsur olarak anlaşılmalıdır. Alain Badiou, sanat […]

Çetrefilli Bir Kavramın Kuramsal Serüveni: Diyalektik 1

ÇETREFİLLİ BİR KAVRAMIN KURAMSAL SERİVENİ: DİYALEKTİK – I Felsefe tarihinin en eski kavramlarından biri hakında detaylı serimleme yapmak, kavramın tüm kullanımları hakkında detay açıklamak değil amacım. Ben felsefeci değilim. Felsefi, bilimsel, politik ilgileri olan bir okuyucuyum. Bir kavramı anlam yitimine uğratmanın en iyi yolu onu ilgili ilgisiz aşırı kullanmaktır. Diyalektik kavramı için bunun olduğunu söyleyebiliriz. […]

TEKİNSİZ BİR NESNEYE DAİR: DEVLET?

Devlet, bir işleyiş şekli (monarşi, parlemento), kurumları, şiddet organizasyonları (polis, ordu) ile görünür iken, insanların tahayyüllerine göre, onu nasıl algıladıklarına göre farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Bir sınıfsal baskı aygıtı, bir milletin varlığının simgesi, kudsiyet içeren bir şey, kendi haline bırakılırsa kaos oluşturması kaçınılmaz bir toplumsal hayatı düzenleyen unsur gibi. İnsanlar devleti çok farklı şekillerde deneyimlemektedir. Vergisini […]

Bir potansiyel olarak iktidar; kuramsal bir hat arayışı 2

İKTİDAR – 2 “Hegel’e göre, dinin özgül yanı, Mutlağın Dünyanın dışında, insanlığın ve tarihin ötesinde olduğu fikridir”1 Tanrının kölesi olarak aşkınlaşmış özne özgür değildir; varlığını eylem ile gerçekleştiren Hegelci özne, bunu ancak devletin vatandaşı olarak yapabilir, böylece tarihsel birey olur. (Kojeve) Hegel, bu anlamda döneminin ruhuna hitap eden tam anlamıyla bir devlet filozofuydu. Felsefi kurgusu […]

Bir karşılıklı ilişki olarak İKTİDAR; kuramsal bir hat arayışı 1

‘İktidar’ın bir karşılıklı ilişki olduğunu ve rızanın bu ilişkiye dahil olduğunu kabul etmeliyiz. İktidarı bir şekilde sadece gönüllü rızaya dayandırmak (Foucault gibi) bizce yetersiz kalsa da, iktidar ilişkilerinde ‘iktidar uygulanan’ın da bir rasyonalite ile – konumuz dışında ve uzmanı değiliz ama – bir bilinçdışı rasyonalite ile hareket ettiğini de anlamalıyız.

Devlet Kuramı Tartışmaları III

Jessop üzerinden bir karşılaştırma imkanı: Poulantzas ve Foucault, İktidar Bop Jessop, Devlet Teorisi kapitalist devleti yerine oturtmak adlı yoğun çalışmasında kendi devlet teorisine varmak için özellikle iki belirleyici kilometretaşı üzerinde durmaktadır; Foucault ve Poulantzas. Bunları devlet kuramına ilişkin kendi spesifik sorunsalı ile ele alır ve eleştiriye tabi tutarken, faydalı olabilecek bir karşılaştırma yapar. Biz de […]

Devlet Kuramı Üzerine Tartışmalar II

“Aslında kapitalist formasyondaki egemen sınıf ya da fraksiyonlar, ‘bir toplumsal grubun bir dizi madun grup üzerindeki hegemonyası’ vasıtasıyla, devlet dolayımı aracılığıyla, tikel bir bütünde yapılaşmış olarak ortaya çıkar.” – Poulantzas Tartışmamızın ilk bölümünde değinmiştik; Bourdieu, Durkheim ile bir ortak soruyu paylaşıyordu; “nasıl oluyor da sayıca az bir nüfus, sayıca çok daha fazla nüfusu sömürebiliyor, üzerlerinde […]